Aşkın Yaşı Olmadığını Kanıtlayan Bir Film: En Sevdiğim Pastam

İran sinemasının özgün anlatılarından biri olan En Sevdiğim Pastam, sıradan bir aşk hikayesinin ötesinde derin toplumsal ve politik temaları da işliyor. Yaşlılık, yalnızlık, toplumsal baskılar ve aşkı yeniden bulma üzerine kurulu bu yapım, sansürcü İran rejiminin baskılarına rağmen uluslararası başarıya ulaşmayı başarmış.

Mahin’in Yalnızlığı ve Umudu

Film, yetmiş yaşındaki emekli hemşire Mahin’in gözünden yalnızlığın ve aşkın evrenselliğini ele alıyor. Genç yaşta dul kalan Mahin, çocuklarını düşünerek yıllar boyunca tekrar evlenmemiş, şimdi ise hayatının sonbaharında bir kez daha sevgiye olan ihtiyacını fark eder. Yaşlılık, sağlık sorunları ve ekonomik zorluklar nedeniyle sosyalleşmesi zorlaşan Mahin, bir gün bir restoranda taksi şoförü Faramarz ile tanışır. Bu tanışma, onun yeniden hayatında aşkı bulmak için çıkacağı küçük ama anlamlı bir yolculuğun başlangıcı olur.

Mahin’in hikayesi, yaşlılıkla gelen yalnızlığı ve bu yalnızlıkla mücadele etme arzusunu naif bir şekilde anlatırken, izleyiciye aşkın her yaşta mümkün olduğunu hatırlatıyor. Film, toplumun yaşlı bireylere karşı bakış açısını sorgularken, duygusal anlamda dolu bir yaşam sürmenin her yaşta hakkımız olduğunu vurguluyor.

Politik Arka Plan: İran’da Aşk ve Özgürlük

En Sevdiğim Pastam, sadece bireysel bir aşk hikayesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda İran’da özgürlüğün peşinde olan milyonlarca insanın hikayesine de bir pencere açıyor. Film, İran’ın dört bir yanında yankılanan “Kadın, Hayat, Özgürlük” sloganlarının yükseldiği bir dönemde çekildi. Bu toplumsal hareketin arka planında, Mahin ve Faramarz gibi karakterlerin aşk arayışları, daha büyük bir özgürlük ve hak mücadelesinin yankıları olarak karşımıza çıkıyor.

Maryam Moghaddam ve Behtash Sanaeeha’nın yönetmenliğini üstlendiği film, İran hükümetinin sert sansür politikalarına rağmen Berlinale’ye seçilmeyi başardı. Ancak İran rejiminin yönetmenlerin pasaportlarına el koyması nedeniyle, ikili festivale katılamadı. Bu engeller, filmin arkasındaki cesareti ve direnişi daha da anlamlı hale getiriyor.

Ödüller ve Uluslararası Başarı

En Sevdiğim Pastam, 2024 Berlinale’de büyük yankı uyandırarak hem Ekümenik Jüri Ödülü’nü hem de FIPRESCI Ödülü’nü kazandı. Film, sadece Mahin ve Faramarz’ın aşk hikayesiyle değil, İran halkının baskılara rağmen süregelen umut ve direnişiyle de izleyicileri derinden etkiledi. Özellikle Berlin Film Festivali gibi büyük bir organizasyonda ödül kazanması, İran sinemasının evrensel gücünü bir kez daha ortaya koydu.

Sanatın Direnişi: Yönetmenler ve Ekip

Film, senaryosunu yönetmen ikilisi Behtash Sanaeeha ve Maryam Moghaddam’ın kaleme aldığı bir aşk ve özgürlük manifestosu. Görüntü yönetmenliğini Mohammad Hadadi’nin üstlendiği filmde, Ata Mehrad, Behtash Sanaeeha ve Ricardo Saraiva kurguyu gerçekleştirdi. Müzikleriyle de izleyiciye dokunan yapımın bestecisi Henrik Nagy oldu.

Yapımcıları arasında Gholamreza Mousavi, Behtash Sanaeeha, Etienne de Ricaud, Peter Krupenin ve Christopher Zitterbart’ın bulunduğu film, dünya hakları Totem Films’e, Türkiye hakları ise Bir Film’e ait.

En Sevdiğim Pastam, İran sinemasının sansürlere ve baskılara karşı direnişinin, aşka ve hayata dair umut dolu bir hikaye ile birleştiği bir yapım. Mahin’in hayatındaki küçük ama derin dönüşüm, izleyiciye aşkın her yaşta mümkün olduğunu, özgürlüğün ise her zaman savunulması gereken bir değer olduğunu hatırlatıyor. Şu anda vizyonda kaçırmayın!

Sansürcü rejimlerin altında bile sanatın ve aşkın nasıl filizlendiğini gösteren bu film, hem sinema hem de toplumsal direnişin bir örneği olarak hafızalarda kalacak.


Film Detayları:

  • Yönetmenler: Behtash Sanaeeha, Maryam Moghaddam
  • Senaryo: Behtash Sanaeeha, Maryam Moghaddam
  • Görüntü Yönetmeni: Mohammad Hadadi
  • Kurgu: Ata Mehrad, Behtash Sanaeeha, Ricardo Saraiva
  • Müzik: Henrik Nagy
  • Yapımcılar: Gholamreza Mousavi, Behtash Sanaeeha, Etienne de Ricaud, Peter Krupenin, Christopher Zitterbart
  • Dünya Hakları: Totem Films
  • Türkiye Hakları: Bir Film

Etiketler: İran sineması, En Sevdiğim Pastam, Maryam Moghaddam, Behtash Sanaeeha, İran aşk filmi, Berlinale ödülleri, FIPRESCI Ödülü, İran özgürlük mücadelesi, aşkın yaşı yok, Mahin ve Faramarz, sansürlü İran filmleri, Grammy ödüllü film müzikleri, 2024 Berlin Film Festivali, İran kadın yönetmenler, aşk ve yalnızlık, İran sineması 2024, ne izlesek, vizyonda ne var, vizyon film, yeni filmler, festival filmleri, izlenecek filmler, film önerileri

Scroll to Top