Yokluğun İçerisinde, Bir Felaketle Yüz Yüze: Kommagene Bienali-II

2. Kommagene Bienali’nin birçok açıdan bir yokluk üzerine kurulu olduğu, 6 Şubat Depremleri sonrasında bölge için anlamının çok daha farklı olduğu ifade edilebilir. Öyle ki bienal bir taraftan ulusal ve uluslararası basını bölgeye davet ederken öte taraftan bölge insanı için bir yeniden doğuş çabasının da sonucu olarak görülebilir. Bu yönüyle de doğrudan veya dolaylı yoldan bienalin bir misyon üstlendiğinden söz edilebilir.

Adıyaman’ın kültürel ve tarihi havzasını/zenginliklerini kuşatan Kommagene Bienali, sürece dâhil ettiği mekânlar ve bu mekânlar üzerinden kurguladığı işler, sergiler ve enstalasyonlarla dinamik bir yapı kurar. Nemrut Dağı, Kâhta Kalesi, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Belören Köyü ve Perre Antik Kenti gibi bölge için oldukça büyük bir önem ifade eden tarihsel mekânlarda gerçekleşen bienal, bir taraftan zanaat ile sanatı birleştirme misyonu ile hareket ederken öte taraftan arkeoloji ile güncel işleri de ortak bir paydada buluşturur. Bu özel kesişim kümesi, izleyiciler için birçok işe farklı bir anlam/değer katarken aslında bölgeye dair de bir izlence, takip edilebilir bir rota çıkarır.

Öncelikle Nemrut Dağı, neredeyse bütün bir bölge için en önemli kültürel miraslardan biri olarak kabul edilebilir. Dağın tarihsel ve kültürel olarak önemi/değeri, aslında onu bienal için sembol unsurlardan birisi hâline getirir. M.Ö. 163 ile M.S. 72 yılları arasında Adıyaman bölgesinde hüküm süren Kommagene Krallığı’nın (Βασίλειον τῆς Kομμαγηνῆς) bugünlere ulaşan en önemli miraslarından biri olan Nemrut Dağı, nihayetinde bir antik kent ve tümülüstür. Kommagene Kralı Antiochos’a ait tümülüs, dev heykeller ve kutsal alanlar, bugün için büyük bir miras olarak değerlendirilebilir. Bu yönüyle bienalin yüzü olarak benimsenene dağ, ev sahipliği yaptığı işlerle de dikkat çeker.

Muhammet Bakır (TR) ve Chrisel Attewell’in (ZA) işlerinin yer aldığı Nemrut Dağı, geçmiş ile bugünü ortak bir noktada buluşturur. Bakır’ın farklı bienal duraklarında/noktalarında da görülebilecek işlerinin bir bölümü, devasa heykellerle yan yana uzanırken sıradan olanla görkemli olan arasındaki uyum ve uyumsuzluk güncel bir soru işareti olarak belirir. Chrisel Attewell’in taştan dilek ağacı ise aslında bütün o yaraların nasıl sarılabileceğini insana yakından hissettiren, böylesi bir yıkımın ardından nasıl bir dileğin akla gelebileceğini hatırlatan bir iş olarak ortaya çıkar. Gerek Bakır gerekse Attewell, böylelikle mekân, arkeoloji ve günümüz üçgeninde bir yapı ile hareket eder.

İşleri Atatürk Barajı üzerindeki adalar ve Belören’de yer alan sanatçılar, bu kez iyileşme temasına ve bölgeye su üzerinden bir yaklaşım geliştirir. Ceysu Ucan (TR), Karin van der Molen (NL), Mahmut Aydın (TR), Martin Fred (FR), Muhammet Bakır (TR), NEG-UUDEL Performance Art Group (MNG – Ulzibat Enkhtur, Oonoo Enkhtur), Strl_ (DK – ShoMurayama, Samuel Collins), Sophy King (GB), Talha Demiral (TR), Shabir Mir (PK), ZsófiaMajorosi (HU), Yusuf Aktoprak (TR) ve Feng Feng + Xiao Li’nin (CN) işlerini gün yüzüne çıktığı bu bölgede, suyun iyileştirici gücüne atıf yapan işlere paralel bir şekilde enkaz, yokluk, yıkım gibi birçok konu da vurgulanır. Aynı zamanda 1. bienalden işlerin de yeniden görülebildiği Atatürk Barajı adaları, böylelikle bienalin yavaş yavaş ortaya nasıl bir yapı çıkardığını da daha yakından anlamak için bir fırsat sunar.

Gerek konumu gerekse değeri itibariyle bölgenin kesişim kümelerinden biri olarak görülebilecek Cendere Köprüsü’nde bu yıl da özel işler kendisine yer edindi. Muhammet Bakır (TR), Yusuf Aktoprak (TR), Çağla Meknuze & Mert Kamiller & Arda Gül’ün (TR)işlerinin bir araya geldiği Cendere Köprüsü, bir kesişim alanı olarak vadettiği değerle ayrı bir misyon üstlendi. Muhammet Bakır ve Yusuf Aktoprak’ın diğer bienal mekânlarında da olan işlerinin uzantısı Cendere’ye yansırken Çağla Meknuze & Mert Kamiller & Arda Gül’ünvideo-işi bu duraktaki ayrıksı üretimlerden biri oldu. Çağla Meknuze’nin aynı zamanda Gündoğumu Okumaları’nda icra ettiği şiirin video-işi olarak görülebilecek çalışma, edebiyat-şiir-sanat-tarih-arkeoloji bağlamında araştırdığı izleklerle de ayrı bir yerde durdu.

Bienalin ana mekânlarından biri olan Kâhta Kalesi, birçok uluslararası ve yerel sanatçının işini bir araya getirdi. Burhan Yılmaz (TR), Kahraman Turan (TR), Muhammet Bakır (TR), Rukiye Peyzo (TR), Serpil Çetinkaya + Ilgın Özer (TR), Erdoğan Kaplan (TR), Guillermo Anselmo Vezzosi (AG), Dora Moneti Faggin (PT), Başak Karakoyun (TR), Şölen Kipöz & Hatice Gökçe (TR), Narin Turanlı (TR), Amarsaikhan Namsraijav (MNG), Gonca Dicle Akça Gonca (TR), Yusuf Aktoprak (TR), Özgür Özcan (TR) ve Yiğit Türüdü’nün (TR)işlerinin yer aldığı kale, çok yönlülüğü ve zenginliğiyle bienalin bütün bir misyonunu izleyicilere aktardı. Kimi doğrudan kale ile temas eden, kimi sergilendiği alana özgü üretilen, kimi ise iyileşme sürecini bu kültürel miras ile iç içe geçirerek işleyen üretimşler/eserler/işler, nihayetinde ortaya çok yönlü bir değer çıkardı.

Karakuş Tümülüsü, ilk yıl olduğu gibi bu yıl da bienalin çarpıcı mekânlarından biri olarak belirdi. Alhan Tanrıverdi (TR), Kinga Kovács + Ernő Endre Gergely (RO), Muhammet Bakır (TR), Hur Taejin (KR), Oya Yurt + Yaprak Deniz Yurt (TR), Sezen Ümitli (TR), PatrickJones + Kaori Jones (GB) ve Yusuf Aktoprak’ın (TR) işleri tümülüs üzerinde izleyicilerle buluştu.

Adıyaman bölgesinin en önemli antik miraslarından biri olan Perre Antik Kenti, yine birçok sanatçıya ev sahipliği yapan mekânlar arasında yer aldı. Danial İsmail + Türkan Sultan Yaşar (MY), Marisa Merlin (IT), Michael Chauvel (FR), Muhammet Bakır (TR), Mustafa Duymaz (TR), Tibor Kolozsi (RO) ve Takashi Ikezawa’nın (JP) işleri Perre’de gün yüzüne çıkarken tıpkı diğer bienal mekânlarında olduğu gibi tarih ile günceli birleştirdi, izleyicilere çok katmanlı bir anlatı sundu.


2. Kommagene Bienali, Adıyaman, sanat, kültür, Nemrut Dağı, Kâhta Kalesi, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Perre Antik Kenti, 6 Şubat Depremleri, iyileşme, yeniden doğuş, arkeoloji, zanaat, sergi, enstalasyon, video art, uluslararası sanatçılar, yerel sanatçılar, Muhammet Bakır, Chrisel Attewell, Ceysu Ucan, Karin van der Molen, Mahmut Aydın, Martin Fred, NEG-UUDEL Performance Art Group, Sho Murayama, Samuel Collins, Sophy King, Talha Demiral, Shabir Mir, Zsófia Majorosi, Feng Feng, Xiao Li, Yusuf Aktoprak, Burhan Yılmaz, Kahraman Turan, Rukiye Peyzo, Serpil Çetinkaya, Ilgın Özer, Erdoğan Kaplan, Guillermo Anselmo Vezzosi, Dora Moneti Faggin, Başak Karakoyun, Şölen Kipöz, Hatice Gökçe, Narin Turanlı, Amarsaikhan Namsraijav, Gonca Dicle Akça, Özgür Özcan, Yiğit Türüdü, Alhan Tanrıverdi, Kinga Kovács, Ernő Endre Gergely, Hur Taejin, Oya Yurt, Yaprak Deniz Yurt, Sezen Ümitli, Patrick Jones, Kaori Jones, Danial İsmail, Türkan Sultan Yaşar, Marisa Merlin, Michael Chauvel, Mustafa Duymaz, Tibor Kolozsi, Takashi Ikezawa, tarih, sanat tarihi, çağdaş sanat, kültürel miras, bölgesel sanat, sanat bienali, sanat ve toplum, sanat etkinlikleri, sanatla iyileşme, kültürel etkinlikler, yaratıcı süreç, çok katmanlı anlatı, sanat araştırması, toplumsal iyileşme, sanatsal ifade, arkeolojik miras, bienal teması, sanat mekânları, sanatçı buluşmaları, sanat ve doğa, tarih ve sanat,

Scroll to Top